Röportaj:Betül Altınsoy
Öncelikle “Paranoyak ve Melankolik Bir Aşk” kitabınız hayırlı olsun. Kitaplarınızı konuşmadan önce okuyucularımıza kendinizden bahseder misiniz?
Nurbanu Kablan, Sivas doğumlu; İlk, orta ve lise eğitimini memleketi Sivas’ın İmranlı ilçesinde tamamladı. Üniversite tahsilini Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümünde yaptı.
Üniversiteden sonra meslek hayatına öğretmen olarak devam etti. Mesleğinin beş yılını Fransa’nın Strasbourg kentinde, iki yılını Lyon’da Türkçe ve Türk Kültürü öğretmeni olarak geçirdi. Yurt dışı görevi halen devam etmektedir.
2020 yılı başında “AŞK İLE BARIŞ” adlı şiir kitabı; 2020’nin ikinci yarısında biyografi-anı türündeki” GAZETECİ ENVER”, 2022 yılında “GİDERKEN ŞARKIMI SÖYLE” adlı şiir kitabı; ayrıca “PARANOYAK VE MELANKOLİK BİR AŞK” adlı romanı 2023’te yayınlandı.
Şiirleri; İnsancıl, Edebiyatist, Üvercinka, Edebiyat Atölyesi, Edebiyat Nöbeti, Artemis, Berfin Bahar, Nif Sanat, Güncel Sanat, Ekin Sanat dergilerinde yayınlandı.
İngilizceye çevrilen şiirleri uluslararası dergiler olan “Atunis Galaxy Poetry”, “Sahitto”da; Farsçaya çevrilen şiiri İran edebiyat dergisi “Toplum ve Sanat”da yayınlandı.
Şiirleri çeşitli aralıklarla ödüller aldı.
Türkiye’nin önemli sinema sitesi olan “Ortakoltuk”ta hemen her hafta düzenli olarak sinema eleştirileri yer almaktadır.
“Cumhuriyet Kitap”ta belirli aralıklara roman-kitap eleştirileri yazmaktadır…
Edebiyatın çeşitli alanlarında yazmaya devam ediyor…
Sizi yazmaya yönlendiren durum ne oldu?
Kendimi bildim bileli okurum. Girdi çok olunca belli bir süre sonra artık taşıyamıyorsunuz, okuduklarınızın çıktısını almak zorunda hissediyorsunuz kendinizi. Benim ilk metinlerim mektuplarımdır, sonra günlük tutmaya başladım ve serüven böylece başlamış oldu. Yönlendirmeyi yapan dışsal sebepler değildir içsel sebeplerdir; çok basit içinizde yazma isteği başlıyor, size düşen yazma isteğini köreltmemek, çünkü “yazmak” zordur, ruhsal ve beyinsel enerji gerektirir, bu gücü sarf etmezseniz yazı sizden uzaklaşır…
Kurgulamayı önceden mi yazıyorsunuz yoksa kitap yazıldıkça kurgu da değişip gelişiyor mu?
Yazı türüne göre değişir. “Paranoyak ve Melankolik Bir Aşk”ın bırakın kurgusunu, zaman çizelgesinin bile şemasını yapıp öyle oturdum yazının başına.
Şiirde ise bir dizeyle başlar her şey, ama o bir dize bana bir hafta kök söktürür. Bir şiiri en az bir haftamı alır.
Sinema eleştirisi yazarken ne yazacağımı hiç bilemem; sadece filmi izlerken birkaç not alırım o kadar, filmi izlerim yazmaya otururum; otururken ne yazacağım konusunda hiçbir fikrim olmaz ama ilk cümleden sonra arkası çorap söküğü gibi gelir.
Yazmak sizin için bir yaşam tarzı mı yoksa gelecekte bırakmayı düşünüyor musunuz?
Bırakmayı düşünmek mi! Ağzınızdan yel alsın. Sizin zaten böyle bir tercihiniz olamaz; yazı sizi bırakır veya bırakmaz. Evet, yazmak benim için yaşam tarzı kesinlikle.
İçinde bulunduğunuz şehre dair ne söylersiniz? Edebi açıdan sizi besleyen ortamlar var mı? Yoksa, o ortamları siz mi oluşturursunuz daha çok?
Fransa’da Alpler’in yamacında, içinden Rhone Nehri akan etrafı ormanlarla çevrilmiş bir kasabada yaşıyorum. Bu betimleden sonra şimdi siz söyleyin edebiyatımı besleyip beslemediğini! Mekanlar, yazanlar için çok önemlidir. Yeni şiir dosyam son aşamasında. Adı “Ve durgun Akardı Ron” olacak…
En son hangi kitabı okudunuz?
Bu soru çok klasik, en azından soruyu “şu an hangi kitabı okuyorsunuz” diye sorarsanız klişelik kırılmış olur. Fakat soruyu görünce hemen yanı başımda olan kitaba baktım. Bu yazıyı bitirip size gönderdikten sonra elime o kitabı alacağım. Anton Çehov’dan “Hikayeler” İçinde 17 hikâye var. Türkiye İş Bankası Yayınları, Çeviren Ergin Altay.
Sorularıma verdiğiniz yanıtlar için çok teşekkür ederim. Siz bir şey eklemek ister misiniz?
Yazmanın beş şartı: okumak, okumak, okumak, tutkulu bir aşk yaşamak ve en önemlisi kendine ve topluma karşı duyarlı olmaktır…
Vakit ayırdığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. Sizi tanımaktan çok mutlu olduğumu belirtmeden geçemeyeceğim. İlhamınız bol olsun efendim.
Ben teşekkür ediyorum. Yolunuz açık olsun…