Bugün 29 Ekim Cumhuriyet‘imizin 97.yılını büyük coşku ve sevinç içerisinde kutluyoruz.
Bu yıl pandemi nedeniyle stadyumları halkımızla çocuklarımızla doldurarak kutlama yapılmasa da devlet büyüklerimizin katıldığı törenler yapılacak.
Haber bültenlerinde özel oturum programlarında konukların katılımı ile Cumhuriyet ve Atatürk’ten bahsedilecek, önemi anlatılacak.
Ülkemizin çeşitli bölgelerinde havada gösteri yapan helikopteri uçakları kendi mühendislerimizin yaptığı askeri araç ve gereçleri gurur ve onur duyarak gözlerimizin içi gülerek izliyor, gıpta ile bakıyoruz.
Nedenini sormak
Görünüş böyle güzel iken özümüz nasıl mayamız nasıl sorgulayıcı bir haleti ruhiyemiz var mı? Çocuklarımız bu kutladıkları 29 Ekim’i neden Bayram olduğunu merak edip sual ediyor mu?…
Bir anadan dünyaya gelen yolcu
Görünce dünyaya gönül verdin mi
Kimi böyük kimi böcek kimi kul
Merak edip heç birini sordun mu
Bunlar neden nedeni sordun mu
Büyük usta bozkırın tezenesi Neşet ERTAŞ Yolcu şiirinde bu dizelerinde nedeni sormayı ne güzel dile getirmiş samimi ve en yalın haliyle.
Cumhuriyet
Türk’ ün töresini kültürünü bilen karakterini iyi analiz eden en büyük GAZİ olan, Atatürk’ün önderliğinde büyük cefalarla bin bir yokluklarla Kurtuluş savaşı kazanıldı. Yüzyıllardır yok sayılan Anadolu coğrafyası ve Türk milleti, saltanatı tarihin karanlık sayfalarına bırakarak yeni devleti Cumhuriyet ile taçlandırdı. Geriye dönüp ezeli ve kadim tarihimize bir göz attığımızda Türklüğümüzün öz benliğinde mayasında olan Cumhuriyeti fark ediyoruz. O ki Türk devlet töresinde Hakan, ülke ile alakalı bir karar almak istediği zaman Aksakallı diye tabir edilen bilge kişilerden oluşan halk meclisine sorar oradan çıkan kararı uyguladığını görülür.
Cumhuriyetin kazanımı, kadınlar
Sözlerimin ilk satırlarında ‘nedeni’ sormuştuk ya işte ‘nedenini’ sorar isek alacağımız yanıt;
‘’Ey kahraman Türk kadını sen yerde sürüklenmeye değil omuzlar üzerinde göklere yükseltilmeye layıksın ‘’ diyerek işe başlayan Atatürk, 1930 ve 1934 yılları arasında çıkarılan bir dizi kanun ve anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı getirdi. TBMM’si 1926 da yeni Medeni kanun kabul edildi. Kadın ile erkek arasında toplumsal ve ekonomik alanda bir eşitlik sağlandı. Resmi nikah zorunluluğu getirilerek çok eşlilik ortadan kaldırıldı. Okuma seferberliği başlatılarak öğretmenlik başta olmak üzere tüm meslek kollarında çalışabilmenin önü açılmış oldu.
Mazimize yolculuk yaptığımızda orda gördüğümüz manzara bunlardan çokta farklı değildir. Devletin başındaki Hakan, bir karar verip yasa çıkaracağı zaman eşi Hatun uygun bulursa o karar hayata geçerdi. Er kişi ile savaşa katılırdı…
Hulasa hayatın her alanında fazlasıyla yer alırdı.
Yapılan düzenlemelerin hiçbiri şimdi bize ahkam kesen ülkemize ilkokul talebeleri gibi not veren birçok Avrupa ülkesinde o dönemde yoktu… Bu kanunların olmaması bir yana bu fikriyattan da zerre kadar yoksundular.
Bu pozitif ayrımcılığı Cumhuriyet’imizin ilk yıllarından itibaren elde eden kadınlarımıza daha çok sahip çıkılması ve çocuklarımızı yetiştirirken bu hususun da anlatılması zaruri ve elzemdir.
Bu vesile ile Kurtuluş savasını kazanan bizlere Cumhuriyeti armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları kanlarıyla sulayan al bayrağı kanlarıyla rengini veren tüm Şehitlerimizi saygı, minnet ve şükranla anıyoruz.
Sevdası yüce yüreği kor gibi vatan sevdası ile yanan Şehit aileleri ve Gazilerimizin ve milletimizin bayramını kutluyorum.
29.10.2020
Gazi Abdullah GAZİOĞLU
