Babam Gamalı lakaplı Mehmet Kurşuncu 1929 da doğmuş.İlk okulu bitirdikten sonra MEÇİTE (mescit) yani kuran kursuna gitmiş yıl 1941 olması gerekir. Kendisi oradaki hatıraları yediği dayakları anlatırdı. Orada tam gün eğitim yapılır Kuran öğrenilir Hafızlık için çalışılırmış.
Babamın anlattığına göre kendisinden yedi sekiz yaş büyük gençler de varmış. Onlardan da dayak yerlermiş.Anlaşıldığına göre askerlik çağına kadar mescitte eğitim yapılıyormuş.
Bu bina taş yapılı yaklaşık 200 metre karelik bir bina idi. Etrafında da epey genişçe bir bahçesi vardı.
Babamın anlattığından yola çıktığımızda bu bina 1930’ların başında yapılıp eğitim başlamış.
Eğitim resmi idi. Bir ilk okul nasıl eğitim görüyorsa aynen öyle idi. Kasabamızda ilk okulun devamı gibi idi son zamanlarını bende biliyorum.Resmi görevlisi de vardı.
Buradan mezun olan onlarca kişi sonradan imam olarak resmi görev yaptılar.
Bilahare 1960 ların sonunda imam hatip okulları açılınca buraya giden olmayınca kapandı.
Bu mescit Süllerde eğitim verirken 1969 yılına kadar CHP liler belediye başkanlığında bulundular.
Süllerde çok eski tarihi olması gereken bir cami ve yeni bir cami vardı. Hiç kapanmadı. O eski camiyi Süllerli yıkıp yenisini 1959 da olsa gerek yeniden yaptılar. Keşke yıkılıp yapılmasaydı. Süllerin ve çevrenin tarihine büyük ışık tutabilirdi.
Bu camilerde görev yapan imamların hiç tutuklandığını sürüldüğünü görmedim duymadım.
Ancak muska yazdığını, cincilik yaptığını, üfürücülük ile meşgul olduğunu duyduğum ve bildiğim sözde hocaların hakkında soruşturmalar olduğunu duydum ve biliyorum.
Bu hatıramı niye anlattım.
Sanal alemde basın yayında televizyonlarda camilerin Kuran kurslarının kapatıldığı, ahıra çevrildiği, satıldığı meyhane yapıldığı, hocalarında sürüldüğü, zindanlara atıldığı idam edildikleri iddiaları çok yaygın paylaşılıyor.
Benim yaşadığım çevrede bunlar olmamış olmadı. Olanlarda cincilik gibi işlerle uğraşan insanlardı. Onlarda bir kaç kişi idi. Zaviye, tekke gibi toplumu sömüren düzeni yaşatmak isteyenlerdi.
Benim bulunduğum çevre dışında ileri sürülen iddialar iddia edildiği gibi olmuş mudur?
Bilmiyorum.
Ancak iddialar çok genel örneksiz dayanaksız.
Mademki bir iddiada bulunuluyor bunun örneklendirilmesi delillendirilmesi gerekir. Şu cami satıldı. Bu cami yıkıldı, bu Kuran kursu kapatıldı denilmeli.
Şu hoca sürüldü tutuklandı, idam edildi denilmeli. Bunların hepsinin olduysa kayıtları kürekleri vardır.
Mesela benim anlattığım hatırayı Çal Müftülüğünden kontrol edebilirsiniz.
Burada niyetin başka olduğu anlaşılıyor.
Osmanlı zamanında kazanılan din üstünden kurulmuş sömürü düzeninin devamı isteniyor.
Kendilerine göre de bu sömürü düzenini yıkan cumhuriyete ve onu kuranlara saldırıyorlar.
Bunların kökü dışarıda.
Kökleri dışarıda olmasaydı içinde yaşadıkları topluma bu kadar kötülük yapmaları mümkün olmazdı.
Hepinizin çevresinde bu tür hatıralar vardır.
İyi dinleyin iyi gözleyin büyük oranda gerçeğe ulaşırsınız.
Bizi satmalarına bizi kötülükle cehaletle boğmalarına fırsat vermeyelim.