Birbirini eleştiren, birbirini dinlemeyen ve aklında ne varsa onu dikte etmek için karşısındakinin konuşmasının bitmesini bekleyen bir toplum olduk.
Aldığım en çok eleştiri “CHP ile uğraşmayı bırak.” şeklindedir.
Halbuki, CHP’yi eleştirirken kalbim hep sızlar. Bu hale getirilişine kahrederim. Yok olmasına gönlüm razı olmaz, silkelenip özüne dönmesi tek derdim.
CHP derken, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Paşa’nın tüm heybetiyle o koltukta oturuşunu hayal ederim.
CHP’nin Atatürk ilke ve inkilaplarının simgesi 6 oktan Liberal Sosyal Demokrasi ilkelerine dönüştürüldüğünü yıllar içinde izlemek çok acı verici.
Hak, hukuk, adalet diyerek kapitalist düzenin öncüsü ülkelerin Türkiye ağzı olmak nasıl bir şeydir?
Almanya ile yapılan 1. Dünya Savaşı İttifakının siyasal rüzgarı Osmanlı’ya da sirayet etmişti.
İlk 1918’de Dr. Hasan Rıza tarafından Sosyal Demokrat Fırkası kuruldu.
Ezilen halkın yanında duruş sergilerken zaman içinde emperyalizm ile işçi sınıfını yan yana getirmeyi ilke edinen tüm Dünya’daki evrilmiş Sosyal Demokrasi anlayışı, Türk Sosyal Demokratlarında da hakim olmuştu.
Nitekim İstiklal Savaşı sırasında Hasan Rıza ve arkadaşları Mustafa Kemal Paşa’nın yanında yer alacaklarına bu anlayış ile Emperyalizmin yanında yer almıştı.
23 Aralık 1918 tarihinde İstanbul’da kurulan Hasan Rıza başkanlığındaki partinin genel sekreteri, Yorgi Zaferaki isimli bir Rum’du. Parti, ABD Devlet Başkanı Wilson’un emperyalist çıkarları koruyan ilkelerine bağlı olduğunu açıklamıştı.
Sosyal Demokrat Fırkası 1922 yılında Gazi Mustafa Kemal’in isteği ile kapatıldı. Dr.Hasan Rıza, 1924 yılında Sosyal Demokrat Fırkası’nı yeniden kurmak istedi. Bakanlar Kurulu’nun 13 Mayıs 1925 tarihli kararında, Sosyal Demokrat Fırkası’nın geçmişten yasaklandığı ve yeniden faaliyete geçmesine izin verilmediği belirtilerek resmi olarak kurulmasının önü kapatılmış oldu.
Gazi Mustafa Kemal’in de imzası bulunan Bakanlar Kurulu kararında şöyle deniyordu:
“Mevzuat ve hali hazır kanunlarımızın esasına aykırılık ve memleketin emniyet ve asayişini ihlale cüret ve muzır maksatlar ve yasaklananların takibi gibi sebeplerden dolayı fesh edilen herhangi bir fırkanın, tekrar aynı unvan ve maksat ile kurulup gelişmesi, memleket idare ve siyasetine ters olduğundan evvelce fesh olunmuş ve tekrar tesis ve ihyası için tesis edenler tarafından müracaat edilmiş Sosyal Demokrat Fırka’nın yeniden teşkili men edilmiştir.”
Daha sonra, Hasan Rıza 31 Mayıs 1926’da Sosyalist Enternasyonal’e bir mektup göndermiş ve para yardımı talebinde bulunmuştu. Hasan Rıza 1930 yılında Sosyal Demokrat Fırkası’nı kurmak için yeniden izin istedi ama yine izin verilmedi.
CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren varolmuş siyasi parti olması sebebiyle günümüzdeki tüm partilerin Ana’sı pozisyonundadır.
Parlementer sistemde kendine yer bulmak isteyen değişik ideolojik görüşlüler önce CHP’li olmuş sonra çok partili dönem ile kendi özlerine dönerek taraftar bulmuş ve tabanlarını oluşturmuşlardır.
Atatürk, tam bir vatansever ve Türk Milliyetçisi iken, partinin Liberal Sosyal Demokrat çizgiye geldiğine üzülen bir tek ben miyim?
Liberal Sosyal Demokrasi fikriyatı Türk Milliyetçiliğine, Bayrağa, Misakı Milli sınırlarına, Başkent’in Ankara oluşuna, din ve dil birliğine inanmayan bir anlayışa sahiptir.
Güçlendirilmiş yerel yönetimleri ve eyalet sistemini savunur. (Aklınıza hemen Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem geldi değil mi? Bu kelimeyi çok severler. Oradaki fikir de zaten her kesimin hükümette yer almasına olanak sağlayan, gerçek adı Eşbaşkanlar Sistemi olan Türkiye Cumhuriyeti’nin parçalanmış halidir.)
Her kesimle asgari müşterek anlaşmış olmak onlar için yeterlidir.
Global bir Dünya’da sınırlar olmadan halkların kardeşliği, sözde özgürlükçü ama kapitalizme karşı gelmeden, hümanist bir anlayışla Emperyalizme eleman devşirmek için kurulmuş düzene Sosyal Demokrasi denir.
Ezilen işçi sınıfı ile başlayan cümleler kurup, IMF’in kapısına Türkiye’yi bağlayan sistemin adıdır.
HDP gibi direk terörist faaliyetlerde bulunduklarını söylemek haksızlık olur ama öyleleriyle dirsek temasında bulunmak da Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılacak en büyük kötülüktür.
Sınır sorunu olmadığı için Cumhuriyet ilkeleri de onlar için bağlayıcı değildir çünkü zaten Cumhuriyete karşıdırlar.
Anayasa’nın ilk 4 maddesini tartışmaya açmak Sosyal Demokrat olmanın doğasındadır.
Bu sebepledir ki ben çözüm sürecinin tam karşısında iken YCHP’li arkadaşlar destekliyordu.
2016’dan sonra ise bu işin cıvık hali olan Liberal Sosyal Demokrat anlayışa geçildi. HDP ile beraber çalışmanın yanında birde LGBT+ ile beraber seçim çalışmasına girdiler.
Kapitalist düzenin kullandığı ne kadar anlayış varsa YCHP içinde yer bulabilirdi.
Liberal Sosyal Demokratlar ver kurtul derler. Misakı Milli’nin olmasını önemsemedikleri için, sözde Kürdistan’ın kurulmasını desteklerler.
“Yazık evlatlarımıza bu kadar şehit niye veriyoruz, bu işi başa geldiğimde ben çözeceğim” diye propaganda yapar, “Suriye sınırında YPG’nin kurduğu devlet olsun, sonuçta Sünni bir yapı komşumuz olacağına, Laik PYD olsun” derler.
Din, dil, ırk, millet, bayrak, vatan diyen her kim varsa onları da faşist olarak adlandırırlar ve yurtdışı işbirlikçilerine jurnallemekten utanmazlar.
Atatürk sağ iken CHP’nin içindeki Sosyal Demokratların da farkında idi. Bunlardan biri de İsmet İnönü’ydü.
İnönü ile Atatürk’ün ölümünden sonra YCHP’ye Sosyal Demokrasi anlayışı hakim olmuştur. Meclise oğul İnönü ile ilk PKK listesinden kişiler vekil yapılmış ve Türk Milleti olarak birbirimize alışmamız için siyasi tuzak kurulmuştu.
YCHP, Atatürk maskesiyle Atatürkçü’lüğe karşı politikalar yürüten, ideolojisi din, dil, ırk olmaksızın kimliksiz bir toplum yaratmak olan düzenin proje partisidir.
Millet İttifakı’nın içinde yer alan değişik versiyonları vardır.
Milliyetçilik maskesi takan İYİ Parti, İslamcı maskesi takan Saadet Partisi ve Gelecek Partisi, Kürt maskesi takan HDP, Sıcak Paranın sevdiği Ekonominin prensi maskeli Deva Partisi.
YCHP aslında hepsinin Anakondası. Diğerleri ondan türetilen yavruları. Siyasal islamcı, FETÖ ve PKK ile iltisaklı kişilerin yuvalandığı ve diğer İttifak partilerini besleyen garabet bir parti yapılanmasına sahip.
100 yıllık planlarında başarılı olduklarını söyleyebilirim.
Sözde Ermeni Soykırımı ile yüzleşmemiz gerektiğini söyleyen bir HDP ve ona susan ama Cumhurbaşkanına kükreyen aslan, kaplan cinsi kedilerin, Bozkurtumsu tiplerin Türkiye Cumhuriyeti’nden maaş aldığı bir meclisimiz var artık.
Kına yakın…
Alıştık mı hayır ama MHP olmasa çoktan Türk Milliyetçisi olanlar tabutluklara tıkılıp oralarda can vermeye mahkum edilmiş olurlardı.
Gücümüzün de üzerinde bir mukavemet göstermeliyiz.
Bunu önce Allah’a, sonra da Ergenekon’dan beri Türk kimliğimizi kaybetmememiz için savaşan Atalarımıza ve Atatürk’e borçluyuz.
KIZILELMA’ya Hey KIZILELMA’ya…