Kadın; duyguyla yoğurularak yüceltilmiş, zarafetlerin en güzelini taşır.
Kıymetli okurlarım, bu yazımda da her yazımda olduğu gibi anlamlı hayatı vurgulayan
cümlelerime hoş geldiniz.
8 Mart Kadınlar günü dolayısıyla diyebileceğim çok şey ve ya denmesi gereken çok fazla
ihtiyaçlı sözlerim var iken sadece şu mısralarımı diyebilirim.
Aslında..
Kadın varlığıyla çok şey ifade eder;
Bazen savaşında huzuru,
Bazen de huzurunda sonsuzluğu..
Mutlaka üretir yokluğunda umudu,
Kazanır ruhunda mutluluğu.
Evet, her birimiz dünyaya geldiğimizde annemizle gözümüzü açar ve en yakın çevremizle
hayata tutunuruz. Hayata dair bir çok anı biriktirerek kaderimizle yaşar ve eğitsel gelişimimizi istediğimiz doğrultuda veya sürüklenilişlerimizle tamamlarız.
Bazen önce benliğini sonra hayatımıza etki den varlığıyla bizi geleceğe taşıyan dişi gücü
unutarak duygusal ve fiziksel şiddet uygulayan, etkili iletişimden yoksun bireylerle gündelik
hayatımızda çoğu kez istemesek de karşılaşıyoruz. Bu bireyler kimi zaman yakın çevremizde, kimi zaman haberlerde, kimi zaman ise iş edindiğimiz çevremizde olabiliyor. Oysaki sınırlı yaşama sahip olan insan var oluş sebebini sorgulayarak her canlıya saygıyla ve değerle yaklaşabilse elbette toplumsal olumsuz olayların daha da azalacağını yada olmayacağını anlayabileceğiz. Oysa ki toplumsal olaylara yönelik birçok profesyonel meslek grubu çalışmalarını sürdürüyor olsa da insan kendi özdeğer ve öz saygınlığının farkındalığına erişmeden hiç bir şey istenen ölçüde gerçekleşmeyecektir.
– Türk kadını inandığı yolda pes etmeyi bilmez.
– Güçlüdür, asildir ve iradesi imanlıdır.
Kıymetli okurlarım, bu yazımda kadınlar günü olması sebebiyle cümlelerimin öznesinde kadın devamında ise insan var. Hakikaten bizler insan olmanın gerekliliğini ne kadar üstleniyoruz? diyerek cümlelerimi sonlandırıyorum.
Varoluş sebebini unutmadan, iradesini kendi özüyle besleyerek, aydım dünya gözüyle
diyebilen “İNSANA” selam olsun.
Mehtap AKGÜL