Mehtap Akgül Yazdı-Bir Melodi Gibi Umut
Kıymetli okurlarım merhametli bir yürek taşımak mükemmel olmaktan çok daha iyidir, diyerek başladığım cümlelerime “Otizmde Müziğin Onarma Etkisiyle “devam etmek istiyorum.
Müzik; ruhun dilidir. O, çekişmeyi bitirir, huzur getiren yaşamın gizini açar.
– Müzik terapisi; bu terapinin temel amacı, çocukların duygusal bağ kurmasını sağlayabilmektir. Otizmli bireylerin müzikli seanslarına katılması ve bu şekilde işitsel, bilişsel yeteneklerinin geliştirilmesi hedeflenir. Ayrıca, otizm spektrum bozukluğunda ki çocukların bu terapi yöntemiyle sözel ve bedensel dil kullanımı arttırılması da hedeflenen beceriler arasında yer alır. Müzik ve dans etkinleri sayesinde otizmli çocukların iletişim yeteneklerini geliştirecekleri, diğer insanlar ile daha kolay iletişim kurabilecekleri kabul edilir.
Böylece gerek terapistler ile gerekse arkadaşlarıyla bu çocukların iletişim halinde olmaları sağlanır. Ayrıca, müzik eğitmenleri enstrüman çalma becerileri ile ilgili verdiği eğitim ile çocukta bu aktivite sayesinde işitsel yeteneğinde bir artış gözlendiği kabul edilir.
Müzik terapisinin işitsel yeteneği arttırma konusunda etkili bir terapi olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ancak bu terapi yöntemi, otizmli bireylerde etkili bir terapi olsa da birçok uzman müzik terapisinin diğer, bilimsel özel eğitim metotları ile uygulanması gerektiği görüşünü taşımaktadır. Birçok konuda başarılı olabilen otizmli bireyler müzik eğitimi ile ilgi düzeylerine göre seçtikleri enstrüman ile eğitim dolu yaşamlarına müzik ekleyerek otizm de çığır açan yeteneklerini sergileyebilirler. Örneğin, Buğra ŞANKIRI. O artık lisans diplomalı bir piyano eşlik öğretmeni. (Sanattan Yansımalar 17 Eylül 2016 tarihli haberi.)
Buğra’nın ebeveynlerinin mücadelesinin anlamını, oğullarının başarı öyküsünün tarifi yok. Kısaca, müzik terapi normal gelişim gösteren bireylerde olduğu gibi her özel gereksinimli bireyde de hayata dair kazanımlarla dolu bir eğitim yöntemidir. Buradan, özel gereksinimli bireylerin eğitmenlerine, ebeveynlerine, okul idarecilerine, sağlık yetkililerine ve vicdanlı halkımıza sesleniyorum.
– Bizler bu özel çocuklara inanalım, onları anlayalım, eğer isterlerse ilgi düzeyleri belirlendiği takdirde çok kıymetli sayılacak çalışmalar gerçekleştirebilirler. Özel eğitimle desteklenen her sanatsal çalışma onlar için başarı öyküleri kazandıran, yaşam tarzlarına kolaylık sağlayan bir serüvene dönüşebilir.
Buğra gibi tüm değerli müzik yeteneğine sahip olan “otizmli bireyler “toplumumuzda oldukça fazla sayıdalar. Benim otizmli çocuklarda ki eğitsel yaklaşımım “Oyna, Öğren, Eğlen, Geliştir.”
Bu anlayışımda eğitim alan çocukta eğitim öğretim çalışmalarına, çocuk eğlenerek sürdürdüğü aktiviteleriyle daha bir anlamlı kazanımlar ile başarılı sonuçlar elde edecektir. Bugünde her zaman ki olduğu gibi Mevlana’nın sözüyle cümlelerimi bitirmek istiyorum.
“Her şeye canını sıkma ey gönül,
Ne bu dertler kalıcı
Ne de bu ömür.”
Nefes alabilecek bir şey söyleyene, selam olsun…