10.3 C
Ankara
2. Ekim. 2023
No menu items!
Ana Sayfa Diğer Kültür Sanat Mustafa Salim Nursaçan- Gayya Çukurunun Çiçekleri 2

Mustafa Salim Nursaçan- Gayya Çukurunun Çiçekleri 2

Sordum:

_”Sen bir patronsun, yanında çalışan bir adama yapması gereken bir iş için on kere talimat verdin. Ve o yapmadı. O zaman ne yapacaksın?”

_”Maaşına zam işine son veririz hocam.”

_ “İki de tokat vurur öyle yollarım hacı.”

_…

Anlattım:

_ “Rabbimiz bizi “Hayye lessaleh” derken “Haydi namaza” diye müezzinlerin sesinden davet ediyor.

Biz ise her gün beş vakit ezan-ı Muhammedî okunurken “yok, ben namazımı kılmayacağım” diyerek direniyor ve emre karşı çıkıyoruz. Hem de Kuran-ı Kerim’de seksen küsur yerde namaz emri varken…

Ayeti kerimede “Bir nesil vardı yeni bir nesil geldi. Bir nesil vardı ki, peygamberlerin kendilerine öğrettikleri gibi namazlarını kılardı. Onların yerine onların çocukları, torunları geldi. Onlar da heva ve heveslerine, şehvetlerine uyarak, tembellik yaparak namazlarını zayi ettiler. Biz onları cehennemin gayya kuyusuna atacağız.” diyor. Şanlı önderimiz Efendimiz aleyhissaletu vesselam, o gün sahabilere bu ayeti kerimeyi tebliğ ettiği zaman, onlar diyorlar ki:

_“Ya Rasulallah, anladık. Bizden namazlarını bu dünyada zayi edenler, cehennemdeki gayya kuyusunun içine girecekler. Bunu öğrendik. Ama biz, gayya kuyusu nasıl bir yer onu bilmiyoruz. Sen bize ilk önce onu anlat” dediler. Bunun üzerine Efendimiz sav. başlıyor anlatmaya:

_“Gayya kuyusu öyle bir yerdir ki, cehennemin en dip yeri… Cehennemde azap görenlerin kan ve irinlerinin aktığı yerdir. Ve azabı öyle şiddetlidir ki, cehennem bile kendi içerisindeki bu yeri gördüğü zaman ellerini açar ve “Ya Rabbi! Buranın azabından sana sığınıyorum” der.”

Mahkûmlar, bu hakikatleri duyunca irkildi ve daha dikkatli dinlemeye başladılar. Devam ettim.

_”Peygamberi Zişan Efendimizin sav Ensar’dan bir sahabesi var. Ubade bin Sabit. Anlatıyor:

_“Allah Rasulü’nün son günleriydi. Onun yanına geldim. Efendimiz, yaklaşmamı istedi. Yanına kadar geldim. Dedi ki: “Ey Ubade sana vasiyetim var. Yerine getirir misin?””

_”Tabi ki ya Rasulalah, elbette ki getiririm!” Dedim. Mübarek elleriyle elimi tuttu, sıktı ve buyurdu ki:

_”Sana birinci vasiyetim şudur ey Ubade; seni kıymık kıymık doğrasalar, etlerini kemiklerinden demir taraklarla ayırsalar da asla Allah’a şirk koşma” dedi.

_”Tamam ya Rasulallah sana söz veriyorum bu vasiyetini yerine getireceğim” dedim. Yeniden elimi sıktı:

_”Ey Ubade, sana ikinci vasiyetim şudur ki, seni kıymık kıymık doğrasalar, etlerini kemiklerinden demir taraklarla ayırsalar da asla namazını kasten terk etmeyeceksin” dedi. Ben de:

_”Tamam ya Rasulallah sana söz veriyorum, asla namazımı kasten terk etmeyeceğim” dedim. Bu,

Allah Rasulü’nün bizden son isteği bize son vasiyetiydi.”

Hemen ardından başka bir hadis-i şerifi zikrettim.

_”Peygamberi Zişan efendimiz “ her kim ki, namazını kılıyorsa Allah’ın zimmeti (koruması kollaması himayesi gözetimi) altındadır. Her kim de namazını kasten terk eder de kılmazsa o, Allah’ın zimmetinden dışarıya çıkar ” buyuruyor.

Şimdi kim Allah’ın korumasının dışında kalmak ister? (sessizlik)

Arkadaşlar! Bu hadisleri işiten büyük İslam âlimlerimiz hep şunu söylemişlerdir: “kâinatta en büyük hakikat imandır. İmandan sonra en büyük hakikat namazdır.” Yani bir insanın yapmış olduğu tüm hayırlar, güzel işler… Neler varsa, bunların bize ahirette fayda verebilmesi için tek bilet iman edebilmektir. İman ettikten sonra ise bir mi ‘minin en önemli görevi namaz kılabilmektir. İşte en büyük hakikat iman ve akabinde namazdır.

Arkadaşlar, size Peygamber Efendimizin sav. başından geçen bir olayı anlattıktan sonra bu sohbetimi sonlandıracağım. Rasulullah’ın sav. vefatından bir hafta öncesidir. Allah Rasulü hastalanmış, mübarek vücudu takatten düşmüştür. Hatta o kadar dermansız bir hale gelmiştir ki, hemen evinin bitişiğinde bulunan Mescidi Nebevi’de namazları kıldıracak kadar güç derman bulamadığı için Hz Ebubekir’den namazları kıldırmasını istemiştir.

Peygamberimiz sav. kendi evinde kendi namazlarını kılmaya devam ederken bir gün, sahabe-i kiram içeride ve dışarıda bekleşiyorlar, Allah Rasulü’nün son günleri… Peygamber Efendimiz sav bir gözlerini açar ki, vücudunda bir güç var. Etrafında bekleşmekte olan sahabe efendilerimize döner ve:

_“Ey sahabem. Sizden bir şey istesem yapar mısınız?” der. Onun her kelamı Sahabe-i Kiramın başı gözü üstünedir.

_“Ey sahabem beni Baki kabristanlığına kadar götürebilir misiniz?” der. Sahabe efendilerimiz:

_“Tabi ki Ya Rasulallah” derler. Allah Rasulü o son takatiyle ayağa kalkar. İki sahabe, birisi sağına birisi soluna geçer. Allah Rasulü kollarını onların boyunlarına atıp onlardan destek alarak Medine kabristanlığına doğru yürümeye başlar. Arkalarından diğer sahabeler de öncüleri takip etmektedirler.

Nihayet oraya vardıklarında, Rasulullah sav efendimiz kabristanda yatanlara selam verir.

_“Esselamu aleyküm ey müminler diyarının sakinleri, selam sizin üzerinize olsun.” Selamına şu sözlerini ekler:

_“Yarın biz de sizin yanınıza geleceğiz. Biz de sizinle birlikte bu toprağın içinde yatacağız” buyurur.

Sonra son gücüyle bir kabrin başına kadar yürür. O kabrin başına geldiği zaman, namaz oturuşuyla oturur. Sahabe-i Kiram da uzağa yakına aynı şekilde otururlar. Gözler ve kulaklar Allah Resulündedir.

Acaba Rasulullah ne yapacak, ne söyleyecek? (sessizlik)

 

DEVAM EDECEK

Mustafa Salim Nursaçan- Gayya Çukurunun Çiçekleri 3

- Advertisment -

En popüler

Devlet Bahçeli: Terör Örgütleri ve Arkasındaki Destekçileri Ne Yaparlarsa Yapsınlar Asla Emellerine Muvaffak Olamayacaklardır.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, 1 Ekim 2023 tarihili sosyal medya hesabı X üzerinden yayınladıkları mesajlarını sunuyoruz. Bugün sabah Emniyet Genel Müdürlüğümüzü...

Faiq Alakbarli: Dünyanın Bütün Güçleri Türkiye-Azerbaycan Birliğini Hesaba Katmalı

Siyaset Bilimci Faiq Alakbarli son günlerde yaşanan olaylarla ilgili yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklama şöyle; Yerel nitelikteki askeri operasyonların Azerbaycan için geniş ufuklar açtı. Şehirlerimizin ve...

Yiğit Emir Ahi’nin Yazar Emre Timur İle Söyleşisi

Röportaj : Yiğit Emir AHİ Emre Bey, size klasik bir sorum olacak belki ama biz okurlarınız olarak Emre Bey’i biraz daha tanımak istesek sizin bize...

Mahir Adıbeş Gezdi ve Yazdı-Zamanın Sularla Aktığı Yer (AYDER)

İkindi vakti vardık Ayder’e, dostum Recep Yaşar otelde yerimizi hazırlatmış. Yollar çok kalabalık, araba park yerinde sıkıntı var. Çok sayıda seyahat otobüsleri trafiği yavaşlatıyor....

Son Yorumlar