Son günlerde Türkçülük üzerine yine haksız şekilde alevlendirilmeye çalışılan bir konuda açıklama yapan Mustafa Salim Nursaçan şöyle dedi:
1-Türkçülük, ırk temeline oturmaz. Kültür temellidir. Arnavut Mehmet Akif, Rum devşirmesi Mimar Sinan, Bulgar devşirmesi Sokullu Mehmet, Kürt+Türk Salahaddin, hepsi Türk büyükleridir, Fatih gibi, Alparslan gibi hiç bir Türk ayırt etmez. O zaman Türkçülük, Türk milliyetçiliği ırkçı değildir.
2-Asabiye-kabilecilik-kavmiyetçilik ile Millet tanımları farklıdır. Oryantalizme kafa ve beynini kaptırmış İslamcılık batıdan tercüme ile Millet ve milliyet kavramını tanımlarsa, bu bir ihanettir. Alman nazisi milleti tanımlarken “saf sarı ari ırk” diyebilir. Amerika ve Kanada da millet “ekonomik birliktelik” olabilir. Bizim milletimiz içinde milliyet, Ziya Gökalp’in de ifade ettiği gibi, ırk değil, (onun ifadesi ile) HARS/yani Kültürdür.
Dünyada siyasi haritalar çizilebilir, sınırlar ortaya konabilir. İklime dayalı da sınırlar tesbit edilebilir. Kültüre dair sınırlar, kültür daireleri çizmeye çalıştığımızda, Hint kültür dairesi, Çin kültür dairesi, İngiliz kültür dairesi belirlenebilir. Bu daire içindeki herkes, o milletin bir mensubudur. İmparatorluklar kurmuş, büyük coğrafyalarda hüküm sürmüş Türk milletinin kültür dairesi Adriyatik’ten Çin seddine kadardır. Bu dairenin içindeki her topluluk, etnik kökenine bakılmaksızın Türk’tür. Yani Aliya Boşnak’tır ama kendi ifadesi ile “kültürel olarak ben de Türküm” demiştir. Cevhet Dudayev “ben etnik olarak değil, kültürel Türküm” ifadesini kullanarak bu gerçeği ortaya koymuşlardır. Kültür dairemizin içinde Suriye Haleb de vardır, Arnavutluk ta vardır. Arnavutlar, Bektaşi babalarının inanç değerlerini hala yaşatırlar. Arnavut’un, Kürdün, Boşnak’ın, Halep Arab’ının veya Kafkas Çerkeş çeçen ve diğer unsurlarının alt bölgesel kültürlerini yaşatmak ta Türk kültürüne mensup herkesin namus borcudur.
3-Din üst sistemdir. İlke, prensip ve ölçü koyar. Her millet, tarih içindeki yürüyüşünden elde ettiği kültürünü, bu prensipler ölçüsüne göre ayarlar. Dünyada en ilkel toplulukların dahi kültürleri vardır ve bu asla aşağılanma sebebi değildir.
4-Arap, Hint/Pakistan Türk kültürlerinin birbirlerinden üstünlüğü yoktur. Herkes kendi kültürünü ayakta tutmalıdır.
5-Emperyalizm, sadece dine yani Dinimiz İslam’a saldırmıyor. Tek hakim batı kültürü olacak diyor ve milletleri kendi kimliklerinden ayırabilmek ve kendi kültürlerine adapte etmek için büyük bir çalışmanın içerisindedir. Yani hem dinimiz, hem de milliyetimiz bu saldırıların muhatabıdır.
6-Hepimiz hem dini İslam’ı, hem de Milli değerlerimizi savunmak, yaşamak zorundayız. Yani iyi bir Müslüman, iyi bir Türk milliyetçisi olmak zorundayız.
7-Bir Arap, aynı şekilde iyi bir Müslüman, iyi bir Arap olmak zorundadır. Arap kültürü devam edebilsin.
8-Milliyetçi olabilmek için, milletleşme sürecini tamamlamak gerekir. Milliyetçilikte, soy sop kabile davası güdülmez. Yani Kayı, Kınık, bayat, Avşar davası olmaz. Bunlar bilinir, şuur halinde olur ama üst bir nokta olan Millet olabilmek, bunların üzerine çıkmak demektir. Araplar, Hz. Peygamber ve Hulefayı Raşidin ra dönemlerinde milletleşirlerken, Emevi döneminde tekrar kabileciliğe dönmüşlerdir. Abbasilerin ilk döneminde ve bazı devirlerinde milletleşme sürecine girseler de, hala bu durumu başaramamışlardır. Suut, Haşimi Ürdün, Körfez ülkelerinin hakimiyet anlayışı Araplık değil, aşiretçilik, kabileciliktir. Suriye Arabına sahip çıkmayan anlayış bunun ürünüdür. Türk milliyetçiliği, Bosna’ya da, Halep’e de, Çeçenya’ya da aynı gözle bakar.
Rabbim iyi bir müslüman ve iyi bir Türk olmayı nasip etsin..