Niyazi Tuncer Yazdı – Ederi 1 Dolar Olanlar!
“Türk töresinin bir şartı da yüksek vazife duygusudur. Vazifeyi her ne pahasına olursa olsun yapmaktır. Diğer bir şart, toplum uğrunda her çeşit fedakârlığı yapmaktır. Millete hizmet yolunda şahsi menfaatlerden, şahsi zevklerden feragattir. Vazgeçmektir. Kişiler kendilerini millet için feda ederler. Türk Milleti’nin büyüklüğü böyle yükselecektir. Onu sizler yaşatacak, sizler yükselteceksiniz” diyor cennetmekan Başbuğ Alparslan Türkeş.
Bütün Ülkücüler de, bu ulvi değerler üzerine yetişir, fikirlerini bu temel üzerine inşa eder.
Bu değerlerden bihaber, kısacık siyasi hayatına birçok parti sığdırmış, Ülkücülükten ve değerlerinden hiç haberdar olmayan, Türk milletinin değerleri ile hemhal olmamış biri.
İsmini istemeyin, siz biliyorsunuz zaten… Çünkü anmaya da hiiiç değmez!
7 Haziran 2015 seçimlerinden kısa süre önce bir gazeteciye verdiği mülakatta Milliyetçi Hareket Partisi’nin sayın Genel Başkanı Devlet Bahçeli Bey için şöyle diyordu:
“Devlet Bey tam bir Adanalıdır. Adanalıların sohbetleri muhteşemdir. Devlet Bey de çok hoş sohbettir. Fevkalade mizahi bir tarafı vardır.
Gençleri çok sever. Samimi ve inanmış bir demokrattır. Son derece yardımseverdir ama yardımlarını gizli yapar.
Çok iyi de bir stratejik akla sahiptir. Satranç oyuncusudur, hep 5 hamle sonrasını görür. Bazı şeyleri göze alır, ama demokrasinin yanında durur. Partiye zarar getirecek bir şey Türkiye’ye faydalıysa, onu yapar. Rastgele konuşmaz. Çok edeplidir. Çocuğu yaşında birini de ceketini ilikleyerek karşılar. Devlet Bey’i kamuoyuna doğru düzgün anlatamamamız bizim eksikliğimizdir.”
Oysa birini veya bir fikri anlatmak için önce onu anlamak gerekir. Anlattıklarında ne kadar riyakar olduğu nasıl da ortaya çıktı değil mi? Anlamamış, anlayamamış ki neyi nasıl anlatacak!
Sonra, “Anlamak masraflı iştir; emek ister, gayret ister, samimiyet ister. Yanlış anlamak kolaydır oysa. Biraz kötü niyet, biraz da yetersizlik kâfidir” diyor aklı erenler.
Bu tespit Türk milletine aittir. Millet her türlü yalanın ve iftiranın atıldığı, Ülkücüleri yaşanan acı tecrübelerle öyle iyi tanıdı ki, bu sözleri bütün Ülkücüler ve liderleri için söyledi, İP’in başına da söyletti.
Öyle ya seçimlerde seçilecek sırada yeriniz garanti, makamınız ve göreviniz hakkında endişeniz yok iken Türk milletinin söylediği bu sözleri sadece tekrar ettiniz. Hal ve davranışlarınız bunun en keskin delili değil mi?
Oysa gerçekten anlamış olsaydınız, beş hamle sonrasını görebilen birinin sizin ve arkanızdakilerin hamlelerini görüp tedbir alacağını da fark eder; ya bu sözü söylemezdiniz, ya da seçimlerin tekrarında aday edilmediğiniz zaman bu tespitin tam aksine hareket etmezdiniz.
Eğer sizde bir hamle sonrasını görebiliyor olsaydınız, Ülkücü Hareketin bu değerler için neler feda ettiğini, nelerden vaz geçtiğini de anlardınız.
Şunu herkes iyi bilsin ki; ederi bir dolar olanların bütün oyunlarını şimdiye kadar bozan büyük Türk milleti, dolar oyunlarını da mutlaka bozacaktır.