Bir virüsün dünyaya ders verişine tanıklık yapıyoruz.
İnsanlığın çaresizliğini hep birlikte izliyoruz.
Yazacak o kadar çok şey var ki…
Örneğin Türkiye gerçekleri….
Bugün eczaneye yolum düştü alışverişler sonrasında…
Astım belasındaki minik torunuma ait bir tablet ilaç…
Küçük bir paket… Eczacı arkadaşımız Çağlar Beyi lafa tutmasam tongaya düşecektim az kalsın!.
Kalfa ilacı verirken uyardı:
“-Ağabey, bu ilacı devlet karşılamıyor, fiyatı 65 lira. Ama aslında 6 yaşından küçüklerde paralı 6 yaşından büyüklerde ücretsiz…”
Allah Allah…
Ne yapalım, sahtekârlık mı yapalım? Aile hekimliğine gidip üzerimize mi yazdıralım!
Çarpık sistem, insanları nelere yönlendiriyor, bakar mısınız?
İşte yaşadığımız Türkiye’den bir manzara…
Akşamında öğrendik ki, 65’likler akıllı durmayınca bir yasak… Sokağa çıkamayacağız vesselam!
Niye, virüs var ya!
Ne olacak şimdi…
Sosyal medyada gezinirken duygulandıran bir paylaşıma takıldım.
Yazı yakından tanıdığım bir yiğit Türk milliyetçisinden… Cennetmekan Başbuğum Alparslan Türkeş’in askerlerinden saygıdeğer Adem Türkeş Durkut…
“Helalleşmek” başlıklı bu paylaşımı gelin satır satır düşünerek okuyalım!
Bakalım kimler ne kadar ders çıkaracak?
İşte o yazı:
“-Fazla değil daha 15 gün önce bu yalan dünyanın rengine kanıp doyumsuz bir hayat sürerken dünyayı görmüyordu gözümüz.
Ben zenginim, boyluyum, nüfuzluyum diye tepeden bakarak gözünün gördüğü her şeyi küçük görenlerin, gözünün görmediği zerrecik bir mikroptan korkacağı belki de hiç aklımıza gelmezdi.
Teknoloji, zenginlik, gelişmişlik yenik düştü bu zerreciğe.
Çok hor kullandık insanlığımızı, vicdanımızı, inancımızı, sevgimizi ve dünyamızı…
Öç alıyor belki de kaybettiğimiz bu değerler bizden…
Ders almalıyız bu yaşanan olaylardan…
Her şeyin boş olduğunu hala göremiyoruz maalesef…
Marketler yağmalandı, maskeler, kolonyalar hunharca stoklandı. Evler market olurken yine garibanları çaresiz bıraktık viranelerinde…
Paralı olanlar vücut dirençlerini artırırken garibanlar karın doyurma peşine düştü.
Gelin bir iyilik yapalım insanlık adına.
Evdeki yıllık stoklarımızı paylaşalım garibanlarla.
Belki de virüsün tek aşısı bu insani davranışımızdır.
Bu vesile ile herkes birbirine haklarını helal edip helalleşsin isterim.
Allah’ım gönlü güzel, insanî değerleri yüksek, iyilik meleklerini başta olmak üzere, vatanımızı, milletimizi, dünyada iyi olan her şeyi korusun.
Haklarınızı helal ediniz.”
İşte sözün bittiği yer…
Helalleşmek…
