Ramiz Ongun…
Lakabı Efsane Ülkü Devi…
DEVA Partisi kurucusu…
Ali Babacan’ın Danışmanı…
O uzun zamandır oltada bir yem…
Her parti ülkücü avına çıkmış…
Ayıptır, takiyye ahlaksızlıktır…
Ülkücü her yeme atlamaz…
Ülkücü sazan değildir…
Ülkücü BOZKURT’tur.
Yine bu durum ülkenin ülkücüsüz yönetilemeyeceğinin son örneği olmuştur…
Ama böyle değil…
Kullandıktan sonra çöpe atılan değil..
Bozkurt yuvası MHP’de birlik olarak…
Tek yumruk olarak görevlere MHP’li kimliğiyle gelmeliyiz…
Kendinizle dalga geçirtmeyin…
“Hiç bir ülkücü HDP’nin desteklediği CHP’li belediyelerden makam isterken utanmıyor.” dedirtmeyin…
Davaya hizmet sadece makamla olmaz…
Her yola sapmadan, sadece ülkücü olduğun partide kalarak gençlere örnek olursun…
Dua ile manevi yanında olursun…
Elin kalem tutuyorsa iki cümle yazarsın partine destek olursun…
Taksiye binersin iki kelam edersin partiye insan kazandırarak destek olursun…
Partili olmasa da, işini dürüst ve ahlaklı yapan da, ülkesini seven, savunan da ülkücüdür…
Ülkücülük bir meslek değildir, pazarlanan ticari bir meta hiç değildir…
Ülkücülük, Allah’ın kelamını sahiplenmek, Nizamı Alem davasıdır…
Siyasi partisi MHP’dir…
Bir dönem Ülkü Ocakları Başkanı olmak ölene kadar ülkücü yapmıyor insanı veya 80’ler öncesi sokak çatışmalarına katılmış olmak ülkü devi yapmıyor…
Bir tuğla koymuşsunuz ölene kadar diyetini istiyorsunuz…
Ülkücülük devamlılık ister, ülkücülük bir yaşam biçimidir…
Ülkücülük, duvara astığınız bir diploma değildir…
Ölene kadar mezuniyeti olmayan bir okuldur…
Ülkücülük, somut değil soyut bir kavramdır…
Onun vücut bulmuş hali siz olmalısınız…
Şahsi ikbal, ihtiras ve hırslarınıza kapılıp şeytana yenilmeyin, hepimizin saygı duyduğu dava insanı olun…
Ölürken de ardınızdan bir Fatiha okuyacak gönül bırakın, gönül koydurmayın…
